Yazma Sürecim

Yazmak, benim nazarımda sadece bir alışkanlık olmaktan öte, bizzat varoluşumun aynasıdır. Bazen ilham, bahar meltemi gibi usul usul sokulur ruhuma; bazen de gök gürültüsünü andırır, fırtına misali bütün benliğimi sarar. Ne vakit kalemim kâğıda değse, sanki dünya durur da ben o ânın içinde kaybolurum. O esnada zamanın baskısı kalkar, mekânın hudutları silinir ve ben kendimi kelimelerin akışına bırakırım.

Kimi zaman gece yarısı, gökyüzündeki tek bir yıldızın parıltısı bir mısrayı doğurur. Kimi zaman soğuk bir kış akşamında elimde sıcacık bir çay bardağının dumanı, zihnimde yeni fikirleri buğulandırır. Hatta bazen unutulmuş bir şarkının içli melodisi, kalbimin en kuytularında saklı duran hatıraları harekete geçirir ve satırlarım o hatıralara hayat verir.

Neticede her kelime, hak ettiği yeri bulana kadar beni peşinden sürükler. Cümleler tamamlandıkça, satırlar yerine oturdukça, ruhum da kemâle erer. Yazmak, benim için sadece bir eylem değil, hayatın ta kendisidir.

Beni suâl eyler isen mısralardaki hecelerde arayın.

Kimi dem loş bir sokak kandilinin altında,

Kimi dem bir çay fincanında mâhfîyim.

Rüzgârın savurduğu yaprak mıyım,

Yoksa gönülde çınlayan bir türkü mü, bilmem.

Ma’lûm olan ancak şudur:

Kalemim var oldukça, ben dahi varım…

Ne gam ne elem yoluma,yoldaşlıgıma mani değil.

Zîra mısralarımda saklıdır aşk-u muhabbetim.

Ben, aşkın izinde bir garip seyyâh,

Kalemime dokunan her gönülle berâber yanarım.

Ben Muhtâç’ım…

Kelimelerin seyrinde yürüyen bir yolcu.

Şiir benim lisânım, mısralarım ruhumdur.

Arzum odur ki kalemimin dile geldiği her kelâm,

yüreklere işleyen bir cevher olsun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

DİĞER YAZILAR