Yeni Şiirlerden Haberdar Ol!
En yeni şiirleri kaçırmamak için e-posta adresini bırak. 🍃
Hakkımda

Divan-ı Muhtaç
Bana Muhtaç derler, Rahmet-i Rahman’a
Blog

Yazma Sürecim
Yazmak, benim nazarımda sadece bir alışkanlık olmaktan öte, bizzat varoluşumun aynasıdır. Bazen ilham, bahar meltemi gibi usul usul sokulur ruhuma; bazen de gök gürültüsünü andırır, fırtına misali bütün benliğimi sarar. Ne vakit kalemim kâğıda değse, sanki dünya durur da ben o ânın içinde kaybolurum. O esnada zamanın baskısı kalkar, mekânın hudutları silinir ve ben kendimi kelimelerin akışına bırakırım.
Kimi zaman gece yarısı, gökyüzündeki tek bir yıldızın parıltısı bir mısrayı doğurur. Kimi zaman soğuk bir kış akşamında elimde sıcacık bir çay bardağının dumanı, zihnimde yeni fikirleri buğulandırır. Hatta bazen unutulmuş bir şarkının içli melodisi, kalbimin en kuytularında saklı duran hatıraları harekete geçirir ve satırlarım o hatıralara hayat verir.
Neticede her kelime, hak ettiği yeri bulana kadar beni peşinden sürükler. Cümleler tamamlandıkça, satırlar yerine oturdukça, ruhum da kemâle erer. Yazmak, benim için sadece bir eylem değil, hayatın ta kendisidir.
Beni suâl eyler isen mısralardaki hecelerde arayın.
Kimi dem loş bir sokak kandilinin altında,
Kimi dem bir çay fincanında mâhfîyim.
Rüzgârın savurduğu yaprak mıyım,
Yoksa gönülde çınlayan bir türkü mü, bilmem.
Ma’lûm olan ancak şudur:
Kalemim var oldukça, ben dahi varım…
Ne gam ne elem yoluma,yoldaşlıgıma mani değil.
Zîra mısralarımda saklıdır aşk-u muhabbetim.
Ben, aşkın izinde bir garip seyyâh,
Kalemime dokunan her gönülle berâber yanarım.
Ben Muhtâç’ım…
Kelimelerin seyrinde yürüyen bir yolcu.
Şiir benim lisânım, mısralarım ruhumdur.
Arzum odur ki kalemimin dile geldiği her kelâm,
yüreklere işleyen bir cevher olsun

İlham Kaynaklarım
Yazdıklarım, ruhumun derinliklerinden süzülen duyguların, yaşadıklarımın, hissettiklerimin ve kalbime dokunan her şeyin yankısıdır. Sevgi, aşk, tarih, edebiyat, İslam ve Anadolu’nun kadim ruhu, her satırımda bir perdeyi aralayıp içimde saklı kalan hisleri dile getirdi. Kelimeler, bazen bir hatıranın izinde, bazen bir ezginin ritminde, kimi zaman da bir sokak lambasının loş ışığında içimde büyüyen bir hikâyeye dönüştü.
Bazen varlığın sırlarını düşünüp yıldızlara sorduğumda, bazen uzun bir yolculuğun içinde uçağın camından süzülen bulutlara daldığımda, bazen de trenin raylar üzerinde ağır ağır ilerlerken pencereden dışarı izlediğim uçsuz bucaksız bozkırların hüznüyle sarmalandığımda ilhamın kapıları aralandı. Kimi zaman ise kendi sürdüğüm aracın direksiyonunda, gecenin karanlığını yaran farların ışığında, rüzgârın camıma vurduğu o ıssız anlarda düşüncelerim içimde yankılanıp kelimelere dönüştü. Yolda gördüğüm her manzara, işittiğim her ses, dokunduğum her hatıra içimde yeni dizelerin filizlenmesine vesile oldu.
Teknolojinin büyülü dünyası da ilhamıma kucak açtı. Bazen telefonda rastladığım bir fotoğraf, bazen internet üzerinden okuduğum bir makale yahut sosyal medyada dolaşan kısa bir video, beni derin düşüncelere sürükledi. Bir türkünün dizelerinde içimde saklı kalan duygular hayat buldu, eski bir melodinin nağmelerinde hatıralarım dile geldi.
Ruhum coğrafyadan coğrafyaya savrulurken, her seyahat içimde yeni pencereler açtı. Farklı ülkelerin kadim sokaklarını adımlarken, insanlığın ortak mirasına dokunurken, her taş, her gölge, her sessizlik bana bir hikâye anlattı. Bilmediğim şehirlerde, tanımadığım sokaklarda yürürken içimde yüzyılların yankısı duyuldu.
Tabiat da en eski ilham kaynağım oldu. Baharın ferahlatıcı esintisi, sonbaharın hüzünlü melodisi, yazın rehaveti ve kışın dilsiz geceleri içimde farklı hayaller doğurdu. Bir ağacın gölgesinde soluklandığımda, etrafımdaki sessizlik kelimelere dönüştü, rüzgârın getirdiği yankılar satırlarıma can verdi. İşte böyle anlarda içimde hâr-u bülbül-ü nâlân filizlendi, gönlümden süzülen kelimeler, zamana nakşedilen bir hatıraya dönüştü.

Şiir ve Yazma Serüvenim
Şiir, ruhuma çocukluğumdan beri refakat eden mukadder bir yoldaş oldu.Kalbimin en kuytu kûşelerinde yeşeren âlemler, mısralarımda boy gösterdi. Kimi zaman aşkın nârin dokunuşuyla çüşü hurûşa, kimi zaman tasavvufun derin dehlizlerinde seyrân eyledim.Kimi vakit insanın ruhunun âh-u figânıyla dile geldim. Her dizede hayatın özünü aradım,kalbimin derinliklerindeki sesi,mısralara doküp,âleme haykırdım.
Şiirler, sırf kelimelerin yanyana dizilişi değildir; o, mazinin hatıraları, aşkın en saf hâli, ayrılığın sızısı ve hakikatin ta kendisidir. Aşkı anlatır ama yalnız beşerî sevdâyı değil; Allah aşkını, insan sevgisini, hayatın derinliklerinde saklı vuslatı… Bir derviş misâli kelimelerimle yola revan olur, dizelerimde aşk-ı hakikiyi aradım durdum.