Hâr-u yâr-u bî zâr-u yedim,
Adem-i rû’yet-i dîdâr-ı müştâkım.
Sehrân-ı uyûn-u bî tabiî intizâr-ı mahbubeyim.
Fedâyı efrâd-ı rûy-i zemin-i cemâlim,
Müştâk-ı kâmet-i tûl’ine hayrânım..
Müştekî-i leyâl-i mazlûmeyim,
Hâli sekrân-ı tecevvül-i nehâr-ı sayf-u şitâyım.
İntizâr-ı sebil-i rû’yeti endâmınım,
Riclindeki halhal-ı zeheb-i bî efsâneyim,
Tenindeki tîb-u cemîl-i bî emsâlim.
Çöl kumlarının hareket eden haşerâtı,
Açlıktan zayıf düşmüş beden-i garib-u mevtim.
Ateşe koşan pervâne-i mülevven,
Efkâr-u aklımı terekküz ettiğim sebeb-i vücûdum, hücre-i bî tâkatim.
Ez cümle neşe-i hayâtım, ayn-u azb-u tâbım,
Dâmân-ı kalbim, rûh-u cânım,
Fedâ-i cem’î mahlûkât-ı kıyânım,
Aşkım, ruhum, cânım, kalbim,
Mahbûbem, hâsıl-ı dem-i muhtâcım.